4.7 Kardiovaskuler ve pulmoner İş Kapasitesi
egzersizden önce , egzersiz sırasında ve sonrasında elde edilen Stres ekokardiyografik ile iki boyutlu ekokardiyografik görüntüler karşılaştırıldı . yaygın ve bölgesel sol
ventrikül fonksiyonunun yanı sıra egzersiz kapasitesi takibi ve değerlendirmesin de bu doğru olan tekniktir.
normal denekte, egzersiz sırasında kardiak performans monitorize edildiği zaman , sol ventrikül kontraktilitesinde artış olması ve end-sistolik volumde azalma olması en çarpıçı farklılıklardır.
bu değişimler sol ventrikül duvar hareketinin analiziyle ve ejeksiyon fraksiyonun strese yanıtı ölçülerek belirlenebilir. egzersiz sırasında bu değişimlerde bozulması olması anormaldir.
olası nedenleri;kariomiyopati, egzersiz kapasitesinde azalma, ß-bloker gibi ilaçların kullanımı ve iskemi. kalp debisi ve oksijen alımını arasındaki doğrusal ilişkiye dayanarak, direkt egzersiz sırasında nefes nefese gaz değişim ölçümü kardiyorespiratuar fonksiyonu doğru olarak belirlememize yarar. gaz değişim analizinin avantajı , maksimum oksijen uptake ve anaerobik solunum eşiğini objektif olarak belirleme imkanı vermesidir (karmondioksit üretimindeki aşırı artışı oksijen uptake ile karşılaştırıldığında refleks noktası oluşmaktadır.). "anaerobik eşik " terimi peak iş oranı veya aerobik metabolik süreçte iskelet kasının ATP ihtiyacını artık karşılayamadığında ki oksijen uptake i tanımlamak için kullanılır. anaerobik eşiğin üzerinde iş artışı olduğunda , yeterli ATP seviyelerini sürdürmek için anaerobik glikolizisde progrsif artış, aerobik metabolizmaya birlikte olmak zorundadır. glikolizdeki hızlanma kas laktik asit konsantrasyonunda artışa neden olur ve metabolik asidozla sonuçlanır.
Bu nedenle, anaerobik eşiği rampalı bisiklet ergometresinde (ramp-loading cycle ergometer) solunumsal gaz analizi yapılarak iş ve egzersiz kapasitesinin objektif ölçümü elde edilir [43–48].
tirotoksikoziste anormal sol ventriküler fonksiyon gözlenmiştir, ß-adrenoseptör aktivasyonundan bağımsız olarak, aşırı fazla T3 sirkülasyonun miyokardiuma direkt etkisi nedeniyle bir reversible fonksiyonel kardiyomiyopatiyi düşündürüyor. miksödemli hastalar da ayrıca ejeksiyon fraksiyonu azalmıştır ve levotiroksin (LT4) tedavisinin sonrasında ejeksiyon fraksiyonu artmıştır. Ayrıca, kardiyorespiratuvar egzersiz toleransının azalmasında tirotoksikoz başlıca nedenlerinden birisidir. dinlenme sırasında kardiak fonksiyonun artmasına rağmen, altta kalp hastalığı olmayan tirotoksikozlu deneklerde egzersize anormal sol ventrikül ejeksiyon fraksiyon yanıtı rapor edilmiştir.
tirotoksikozisdeki dispne ve azalmış egzersiz kapasitesidaha çok kardiak fonksiyon rezervinde azalmadan dolyıdır. fiziksel işe kardiak output yanıtı yeterince artamıyor çünkü hipertiroidizmde , egzersize hemodinamik yanıtların mekanizmaların hepsi tutulmuş ve potansiyel olarak dinlenme sırasında maksimum aktiviteye zaten sahipler (nabız, miyokart kontraktilitesi, ve preload artışlarıyla birlikte afterload azalması ).
Ayrıca, uzun süredir tirotoksikoz olan bireylerde kalp hipertrofisi gelişmiş olabilir, miyokard protein sentezi üzerine tiroid hormonlarının direkt etkisi ve indirekt olarak da kardiyak iş yükündeki artış neden olmuştur. uzun dönemde de aşikar hipertiroidide sol ventrikül kitlesinde artış bildirilmiştir ve bundan dolayı tiroid hormonlarının diyastolik performansa faydalı etkisine engel olabilir , diastolik ventriküler dolum ve tirotoksik bireylerde efor sırasında ki sistolik performans bozulmaktadır [1–3].
egzersizden önce , egzersiz sırasında ve sonrasında elde edilen Stres ekokardiyografik ile iki boyutlu ekokardiyografik görüntüler karşılaştırıldı . yaygın ve bölgesel sol
ventrikül fonksiyonunun yanı sıra egzersiz kapasitesi takibi ve değerlendirmesin de bu doğru olan tekniktir.
normal denekte, egzersiz sırasında kardiak performans monitorize edildiği zaman , sol ventrikül kontraktilitesinde artış olması ve end-sistolik volumde azalma olması en çarpıçı farklılıklardır.
bu değişimler sol ventrikül duvar hareketinin analiziyle ve ejeksiyon fraksiyonun strese yanıtı ölçülerek belirlenebilir. egzersiz sırasında bu değişimlerde bozulması olması anormaldir.
olası nedenleri;kariomiyopati, egzersiz kapasitesinde azalma, ß-bloker gibi ilaçların kullanımı ve iskemi. kalp debisi ve oksijen alımını arasındaki doğrusal ilişkiye dayanarak, direkt egzersiz sırasında nefes nefese gaz değişim ölçümü kardiyorespiratuar fonksiyonu doğru olarak belirlememize yarar. gaz değişim analizinin avantajı , maksimum oksijen uptake ve anaerobik solunum eşiğini objektif olarak belirleme imkanı vermesidir (karmondioksit üretimindeki aşırı artışı oksijen uptake ile karşılaştırıldığında refleks noktası oluşmaktadır.). "anaerobik eşik " terimi peak iş oranı veya aerobik metabolik süreçte iskelet kasının ATP ihtiyacını artık karşılayamadığında ki oksijen uptake i tanımlamak için kullanılır. anaerobik eşiğin üzerinde iş artışı olduğunda , yeterli ATP seviyelerini sürdürmek için anaerobik glikolizisde progrsif artış, aerobik metabolizmaya birlikte olmak zorundadır. glikolizdeki hızlanma kas laktik asit konsantrasyonunda artışa neden olur ve metabolik asidozla sonuçlanır.
Bu nedenle, anaerobik eşiği rampalı bisiklet ergometresinde (ramp-loading cycle ergometer) solunumsal gaz analizi yapılarak iş ve egzersiz kapasitesinin objektif ölçümü elde edilir [43–48].
tirotoksikoziste anormal sol ventriküler fonksiyon gözlenmiştir, ß-adrenoseptör aktivasyonundan bağımsız olarak, aşırı fazla T3 sirkülasyonun miyokardiuma direkt etkisi nedeniyle bir reversible fonksiyonel kardiyomiyopatiyi düşündürüyor. miksödemli hastalar da ayrıca ejeksiyon fraksiyonu azalmıştır ve levotiroksin (LT4) tedavisinin sonrasında ejeksiyon fraksiyonu artmıştır. Ayrıca, kardiyorespiratuvar egzersiz toleransının azalmasında tirotoksikoz başlıca nedenlerinden birisidir. dinlenme sırasında kardiak fonksiyonun artmasına rağmen, altta kalp hastalığı olmayan tirotoksikozlu deneklerde egzersize anormal sol ventrikül ejeksiyon fraksiyon yanıtı rapor edilmiştir.
tirotoksikozisdeki dispne ve azalmış egzersiz kapasitesidaha çok kardiak fonksiyon rezervinde azalmadan dolyıdır. fiziksel işe kardiak output yanıtı yeterince artamıyor çünkü hipertiroidizmde , egzersize hemodinamik yanıtların mekanizmaların hepsi tutulmuş ve potansiyel olarak dinlenme sırasında maksimum aktiviteye zaten sahipler (nabız, miyokart kontraktilitesi, ve preload artışlarıyla birlikte afterload azalması ).
Ayrıca, uzun süredir tirotoksikoz olan bireylerde kalp hipertrofisi gelişmiş olabilir, miyokard protein sentezi üzerine tiroid hormonlarının direkt etkisi ve indirekt olarak da kardiyak iş yükündeki artış neden olmuştur. uzun dönemde de aşikar hipertiroidide sol ventrikül kitlesinde artış bildirilmiştir ve bundan dolayı tiroid hormonlarının diyastolik performansa faydalı etkisine engel olabilir , diastolik ventriküler dolum ve tirotoksik bireylerde efor sırasında ki sistolik performans bozulmaktadır [1–3].
Yorumlar
Yorum Gönder