Ana içeriğe atla

KARDİYAK KİST HİDATİK

OLGU SUNUMU:
56 yaşında bayan hasta yaklaşık 2 yıldır bulunan
göğüs ağrısı şikayeti ile hastanemize başvurdu. Fizik
muayenesinde TA:110/60 mmHg, nabız 72/dk ve
kalp sesleri normaldi. EKG’de D2,D3,aVF de T negatifliği,
D3 ve aVF’de Q dalgası mevcuttu,V1-
V4’de R progresyonu bozuktu. Sedimentasyonu 69
mm/st idi. Tele’de kardiyotorasik oran artmıştı (Şekil
1).Ekokardiyografide (Eko) 1.derece tricüspid yetmezlik,
1.derece mitral yetmezlik, perikardiyal effüzyon
mevcuttu. Ayrıca sol ventrikül posterior duvarından
kaynaklanan 4,5x5 cm boyutlarında multiloküle,
ince duvarlı kistik lezyon dikkati çekti (Şekil
2).Bası bulgusu saptanmadı.
Yapılan perikardiyosentezde eksuda vasfında sıvı
elde edilmiş olup kültürde üreme olmadı.
Bilgisayarlı Tomografi’de (BT) sol ventrikül posterior
duvarından kaynaklanan, inferiora uzanım
gösteren 5x5 cm boyutunda , iyi sınırlı ince ve kontrast tutan duvar yapısı gösteren , multilokule kistik
lezyon izlendi. Beraberinde karaciğer kubbesinde
(Subdiyafragmatik) 8 mm çapında kistik bir lezyon
daha izlenmiş olup yapılan abdominal USG de öncelikle
basit kist olarak değerlendirilip hasta periyodik
USG takibine alınmıştır. Ayrıca BT’de perikardiyal
effüzyon ve kalınlaşma mevcuttu (Şekil 3A-B).
Hastanın Kist Hidatik Hemaglütinasyon Testi pozitif
olarak geldi.(1/3200 IU) Kardiyak kist hidatik tanısı
konulan hastaya yapılan operasyonda sol ventrikül
diafragmatik yüzünden inferiora doğru uzanım
gösteren intramyokardiyal multilokule kistik kitle
tespit edildi, kist mayii aspire edildikten sonra miyokard
rezeke edilerek membranlar ve kistler temizlendi.
Kontrol telekardiografide kardio torasik oranın
normale döndüğü izlendi (Şekil 4).Ayrıca yapılan
ekokardiyografi’de kistin tamamen çıkarılmış
olduğu görüldü. Hasta şifa ile taburcu edildi.
Şekil 1: Telekardiografide kardiyotorasik oran artmış
olup, kalbin sol kenar konveksliği belirgindir.
Şekil 2: 2-boyutlu Eko’da sol ventrikülün posteriorundan
kaynaklanan multilokule kistik kitle izleniyor.
Şekil 3A: Kontrastlı BT’de sol ventrikül düzeyinden
geçen kesitte multilokule kistk kitle ve beraberinde
perikardiyal effüzyon görülmektedir. Ayrıca karaciğer
kubbesinde (subdiyafragmatik) kistik lezyon izlenmektedir.
Şekil 3B: Kontrastlı BT kesitinde perikardiyal effüzyon
ve kalınlaşma izlenmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AĞRININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ

AĞRININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ PERİFERAL RESEPTÖRLER Ağrı bilinç durumu ile ilişkili duyusal ve duygusal bir deneyimdir. Bir bireyin ne düzeyde ağrı hissedeceği hoşa gitmeyen uyaranların oluşturduğu ağrı uyarısı ve bu ağrıyı düzenleyen süreçlerin birbirleri ile etkileşimlerinin sonucudur. Ağrı deneyimini, nosisepsiyondan ayırt etmek önemlidir. Ağrı deneyimi hoşa gitmeyen uyaranların, ağrı şekline dönüşümünde görev alan nöral süreçleri tanımlar. Ağrı ve doku hasarı arasındaki ilişki çoğu hasta ve hekim tarafından yanlış anlaşılmaktadır. Daha fazla doku hasarının daha yoğun ağrı hissi uyandıracağı varsayımı sezgiseldir: inatçı ağrısı olan hasta zaman içinde ağrı şikayeti üzerine yoğunlaşır ve muayene eden hekim bu ağrı şikayetine yol açabilecek herhangi bir bulgu genellikle bulamaz ve hasta gözünde güvenilmez hale gelir. Doku hasarı derecesi ile ağrı şiddeti arasında basit bir doğrusal ilişki olmadığının anlaşılması ve ağrı deneyiminin karmaşıklığının ve birçok etkenden etkilendiğinin ...

ÖRNEKLEME VE RANDOMİZASYON tıbbi istatistik

ÖRNEKLEME VE RANDOMİZASYON Ara ş t ı rman ı n amac ı , bir gruptaki gozlemlerden topluma genelleme yapabilmektir. Orne ğ in yeni bir antihipertansif ilac ı n etkinli ğ ini tum hipertansiflerde denemek olas ı de ğ ildir. Bu amacla yap ı lan bir ara ş t ı rmada bir grup hipertansif hasta uzerinde bu ilac ı n etkisi denenir ve sonuclar genellenir; yani “bu ilac hipertansif hastalarda kan bas ı nc ı n ı du ş urmede etkilidir (ya da de ğ ildir)” denir. Cal ış maya al ı nan deneklerin olu ş turdu ğ u gruba orneklem (sample) , bu grubun temsil etti ğ i topluma evren (population) ad ı verilir. Yukar ı daki ornekte cal ış maya al ı nan hipertansif hastalar orneklemi olu ş turmaktad ı rlar. Bu cal ış man ı n temsil etti ğ i evren ise tum hipertansif hastalard ı r. Bir cal ış man ı n sonuclar ı , yaln ı z cal ış ma ornekleminin temsil etti ğ i evrene genellenebilir. ÖRNEKLEME Bir y ı l boyunca Ankara’da hastaneye yatan hastalar ı n tan ı lara gore da ğı l ı m ı n ı o ğ renmek ...

Tıbbi Makale ve Tez Yazım Kuralları

"tıbbi çeviri, makale çevirisi, tıbbi çeviri bürosu, makale tercüme, medikal çeviri, medikal tercüme, tıbbi tercüme.ingilizceden türkçeye çeviri. " Bilimsel araştırma, ancak yayınlandığında amacına ulaşır. Bilimsel çalışma ve deney, sonuçları ne kadar göz kamaştırıcı olursa olsun, tıbbi çeviri bu sonuçlar yayınlanıncaya kadar tamamlanmış sayılmaz. Bilim adamı yeteneğiyle, zekasıyla ve sempatikliği ile değil, yayınları ile değerlendirilir ve bilim arenasına çıkar. Bilimsel makaleler bilimsel prensiplere ve etik kurallara uygun olarak yapılan ve bilimsel formlarda yazılarak basılan çalışmalardır. Bu tıbbi bilimsel çalışma, öngörülen bir hipotez çerçevesinde yeterli gözlem ve deneye dayanılarak sonuca ulaştırılıp yazı haline getirilip tıbbi çeviri yayınlanırsa, tıbbi makale olarak adlandırılır. Tıbbi makale çeşitleri şunlardır: a. Tıbbi araştırma makalesi (klinik ve deneysel çalışmalar) b. Gözlem raporları (vaka takdimi) c. Derleme-tarama makalesi d. Ön rapor e. Editöre mektup e...