Ana içeriğe atla

nevus 4

Nukleer değişiklikler
Nükleer büyüme: nukleus kretinosit nükleusu kadar büyük olması.
Nükleer pleomorfizm:hücreden hücreye önemli şekil hacim farklılığının olması.
Hiperkromatozim:etkilenmeyen melanositlerle karşılaştırıldığında nevomelanositik nukleusun bazofilik boyanmasında artış olması.
Nukleus belirginleşmesi:nevomelanositlerdeki genelde önemsiz veya olmayan nükleusla karşılaştırıldığında kolayca fark edilen ukleusdur.

Sitoplazmik değişiklikler
Geniş sınırlı veya eosiznofilik sitoplazma: epiteloid nevomelanositlerde olan değişimler.
Tozlu sitoplazma: nevomelanositlerdeki melanin granüllerinin sitoplazma içinde ince bölünmesi.
Büyük melanin granülleri: melanin granüllerinin neredeyse eritrositin üçte biri oranında büyümesi.
Mitozlar:1.durum, bir veya daha fazla tipik mitoz,2.durum, atipik mitotik figürler.
Analizin amacı için, nükleer büyüme, pleomorfizm,hiperkromatizm, nuleus belirginleşmesi gibi nükleer özelliklerin ezn az üçünün bulunduğu kabul edildiğinde nükleer atipi düşünülür.her nükleer özellik için için 2 skoru gerekmektedir böylece total 6 skoru enazından oluşabilsin.”prominent (belirginleşme)” terimi genel olarak displastik olmayan nevuslarda görülen tipik nukleusdan daha kolayca görülebilmesidir.genel olarak, eğer belirgin nükleus görülmüşse diğer nükleus tipleride mevcuttur.6 dan düşük skor nükleer atipinin olmadığını gösterir.nevuslar tanı konmadan bu değişik parametrelerle tanımlanır.
Sonraki analizde, her 16 yapısal ve sitoplazmik parametrelernükleer atipinin varlığıyla koreledir, ve bütün parametreler daha sonra multivaryat lojistik regresyona tabi tutuldu.
Nükleer atipi için Standardize olarak incelenen toplam nevus sayısı 153 tü.nevusların az bir kısmında , yapısal ve sitoplazmik özellikleri ilgili bilgiler eksikti, ileri histolojik kesitlerin incelenmesi için yeterli metaryalin eksikliğinden dolayı.analize verilen vaka sayısı 97 ile 145 arasında değişmektedir. örnek miktarından doğan bariz bias yoktu çünkü başka açılardan da benzer lezyonlar dışlandı. tablo 1 de her analizde, vaka sayısı ve %95 güven limitleri sağlanmıştı.
Birliktelik ölçümünde odds ratio kullanıldı, dört kategoride hücre frekanslarının çapraz –ürün şeklinde hesaplandı.örnek olarak univaryat analizde nükleer atipi ile asimetri arasında ki ilişkiyi incelemiştir.iki multi varyat analizde hesaplama yine yapısal ve sitolojik özellikler için aynıdır fakat modelde diğer bağımsız değişkenler için düzenleme yapılmaktadır.odd ratio 1 e eşitse nükleer atipi ve özellikler arasında birliktelik yoktur, odds ratio 1 den fazla ise nükleer atipi ve özellikler arasında direkt birliktelik mevcuttur, odds ratio 1 den az ise ters birlikteliktir.
Multivaryat düzenleme için kulanılan teknik koşulsuz lojistik regresyondur.nükleer atipi ve özellikler arasında odds ratio ve odds rationun %95 güven limiti hesaplandı.sonuç bölümdeki tanımlanan final modele ulaşmak için adım adım prosedur kullanıldı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖRNEKLEME VE RANDOMİZASYON tıbbi istatistik

ÖRNEKLEME VE RANDOMİZASYON Ara ş t ı rman ı n amac ı , bir gruptaki gozlemlerden topluma genelleme yapabilmektir. Orne ğ in yeni bir antihipertansif ilac ı n etkinli ğ ini tum hipertansiflerde denemek olas ı de ğ ildir. Bu amacla yap ı lan bir ara ş t ı rmada bir grup hipertansif hasta uzerinde bu ilac ı n etkisi denenir ve sonuclar genellenir; yani “bu ilac hipertansif hastalarda kan bas ı nc ı n ı du ş urmede etkilidir (ya da de ğ ildir)” denir. Cal ış maya al ı nan deneklerin olu ş turdu ğ u gruba orneklem (sample) , bu grubun temsil etti ğ i topluma evren (population) ad ı verilir. Yukar ı daki ornekte cal ış maya al ı nan hipertansif hastalar orneklemi olu ş turmaktad ı rlar. Bu cal ış man ı n temsil etti ğ i evren ise tum hipertansif hastalard ı r. Bir cal ış man ı n sonuclar ı , yaln ı z cal ış ma ornekleminin temsil etti ğ i evrene genellenebilir. ÖRNEKLEME Bir y ı l boyunca Ankara’da hastaneye yatan hastalar ı n tan ı lara gore da ğı l ı m ı n ı o ğ renmek ...

AĞRININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ

AĞRININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ PERİFERAL RESEPTÖRLER Ağrı bilinç durumu ile ilişkili duyusal ve duygusal bir deneyimdir. Bir bireyin ne düzeyde ağrı hissedeceği hoşa gitmeyen uyaranların oluşturduğu ağrı uyarısı ve bu ağrıyı düzenleyen süreçlerin birbirleri ile etkileşimlerinin sonucudur. Ağrı deneyimini, nosisepsiyondan ayırt etmek önemlidir. Ağrı deneyimi hoşa gitmeyen uyaranların, ağrı şekline dönüşümünde görev alan nöral süreçleri tanımlar. Ağrı ve doku hasarı arasındaki ilişki çoğu hasta ve hekim tarafından yanlış anlaşılmaktadır. Daha fazla doku hasarının daha yoğun ağrı hissi uyandıracağı varsayımı sezgiseldir: inatçı ağrısı olan hasta zaman içinde ağrı şikayeti üzerine yoğunlaşır ve muayene eden hekim bu ağrı şikayetine yol açabilecek herhangi bir bulgu genellikle bulamaz ve hasta gözünde güvenilmez hale gelir. Doku hasarı derecesi ile ağrı şiddeti arasında basit bir doğrusal ilişki olmadığının anlaşılması ve ağrı deneyiminin karmaşıklığının ve birçok etkenden etkilendiğinin ...

8)EGO BÜTÜNLEŞMESİ YA DA UMUTSUZLUK DÖNEMİ

8)EGO BÜTÜNLEŞMESİ YA DA UMUTSUZLUK DÖNEMİ Psikososyal kriz: ego bütünlüğü ve umutsuzluk Egonun güçlenmesi sonucu gelişen duygu: bilgelik Yaşlılık dönemini kapsar. Özerklik duygusu zayıflamakta, girişimcilik kaybolmakta, yakınlık ve üretkenlik azalmaktadır. Yaşlı birey beden ve zihin arasındaki bozulan bütünlüğü sağlamak, hayata düzen ve anlam verebilmek için bir araç olarak felsefeyi kullanır. Benlik bütünlüğü benliğin kendi içinde bir düzen ve anlamının bulunmasıdır. Olumlu, olumsuz, acı, tatlı yönleri ile bütün bir yaşamın olduğu gibi kabul edilişidir, geleceğin korku ve endişe ile karşılanmamasıdır. Ego bütünlüğü bedendeki güç kaybı, bellekte zayıflama ve toplumsal açıdan da üretkenlik ve sorumlulukla ilgili kayıpların bir denge içinde bir arada tutulmasıdır. Geçmişin yeni baştan yaşanabilmesi için bir pişmanlık yoktur. Benlik bütünlüğüne ulaşmış kişi ölümden korkmaz. Bu evrede daha önceki dönemlerde kazanılmış benlik özelliklerinin iyice olgunlaşması ve birbirleriyle bütünleştiril...