Ana içeriğe atla

ÖZET

ÖZET

Şanlıurfa İl Merkezindeki Lise Öğrencilerinin Sağlığı Geliştirme Davranışları ve İlişkili Faktörler

Hemşirelik Yüksek Lisans Tezi

Kesitsel tipteki bu epidemiyolojik araştırmada, Şanlıurfa il merkezinde öğrenim gören lise öğrencilerinin sağlığı geliştirme davranışlarını ve bu davranışlarıyla ilişkili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada %95 güven düzeyinde 1023 öğrenciye ulaşılması planlanmış ve Kasım-Aralık 2009 tarihleri arasında 1023 öğrencinin tümüne ulaşılmıştır. Veri toplamada ‘Sosyo-Demografik Bilgi Formu’, ‘Sağlığın Önemi Ölçeği’, ‘Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları (SYBD) Ölçeği’ ve ‘Sağlık Denetim Odağı Ölçeği’ kullanılmıştır.

Araştırmaya katılan 1023 öğrenciden %35’i kız, %65’i ise erkektir. Öğrencilerin yaş ortalaması 16.06±1.2’dir. Öğrencilerin SYBD ölçeğinden aldıkları ortalama puan 118.4±20.0’dır. Ergenlerin aldıkları alt test puanları madde sayılarına bölünerek incelendiğinde; en yüksek ‘kendini gerçekleştirme’ ve ‘kişilerarası destek’, en düşük ‘sağlık sorumluluğu’ ve ‘egzersiz’ alt ölçeğinden puan aldıkları saptanmıştır. Çoklu regresyon analizinde, öğrencilerin erkek olması, anadolu-fen lisesinde öğrenim görmesi, çekirdek ailede yaşaması, annenin okur-yazar olması, sağlıklı olması, hastalandığı zaman kendi başına doktora gitmesi, okul dışında sosyal etkinliklere katılması ve iç - dış kontrol denetim odağının sağlıklı yaşam biçimi davranışıyla ilişkili faktörler olduğu saptanmıştır (p<0.05).

Araştırma bulgularına dayanarak; okul sağlığı hizmetlerinin yasal düzenlemelere uygun olarak sunumunun sağlanmasının, değiştirilebilir risk faktörleri odaklı ve sağlığı geliştirici stratejileri temel alan bir yaklaşımla gerçekleştirilecek sağlık eğitimi programları ile ergenlere sağlık sorumluluğu başta olmak üzere sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının kazandırılmasının, kadınların okullaşma oranının yükseltilmesinin ve okulların niteliğinin iyileştirilmesinin önemli girişimler olacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ergenlik, sağlığı geliştirme, sağlık davranışı, okul sağlığı ve hemşirelik.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖRNEKLEME VE RANDOMİZASYON tıbbi istatistik

ÖRNEKLEME VE RANDOMİZASYON Ara ş t ı rman ı n amac ı , bir gruptaki gozlemlerden topluma genelleme yapabilmektir. Orne ğ in yeni bir antihipertansif ilac ı n etkinli ğ ini tum hipertansiflerde denemek olas ı de ğ ildir. Bu amacla yap ı lan bir ara ş t ı rmada bir grup hipertansif hasta uzerinde bu ilac ı n etkisi denenir ve sonuclar genellenir; yani “bu ilac hipertansif hastalarda kan bas ı nc ı n ı du ş urmede etkilidir (ya da de ğ ildir)” denir. Cal ış maya al ı nan deneklerin olu ş turdu ğ u gruba orneklem (sample) , bu grubun temsil etti ğ i topluma evren (population) ad ı verilir. Yukar ı daki ornekte cal ış maya al ı nan hipertansif hastalar orneklemi olu ş turmaktad ı rlar. Bu cal ış man ı n temsil etti ğ i evren ise tum hipertansif hastalard ı r. Bir cal ış man ı n sonuclar ı , yaln ı z cal ış ma ornekleminin temsil etti ğ i evrene genellenebilir. ÖRNEKLEME Bir y ı l boyunca Ankara’da hastaneye yatan hastalar ı n tan ı lara gore da ğı l ı m ı n ı o ğ renmek ...

AĞRININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ

AĞRININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ PERİFERAL RESEPTÖRLER Ağrı bilinç durumu ile ilişkili duyusal ve duygusal bir deneyimdir. Bir bireyin ne düzeyde ağrı hissedeceği hoşa gitmeyen uyaranların oluşturduğu ağrı uyarısı ve bu ağrıyı düzenleyen süreçlerin birbirleri ile etkileşimlerinin sonucudur. Ağrı deneyimini, nosisepsiyondan ayırt etmek önemlidir. Ağrı deneyimi hoşa gitmeyen uyaranların, ağrı şekline dönüşümünde görev alan nöral süreçleri tanımlar. Ağrı ve doku hasarı arasındaki ilişki çoğu hasta ve hekim tarafından yanlış anlaşılmaktadır. Daha fazla doku hasarının daha yoğun ağrı hissi uyandıracağı varsayımı sezgiseldir: inatçı ağrısı olan hasta zaman içinde ağrı şikayeti üzerine yoğunlaşır ve muayene eden hekim bu ağrı şikayetine yol açabilecek herhangi bir bulgu genellikle bulamaz ve hasta gözünde güvenilmez hale gelir. Doku hasarı derecesi ile ağrı şiddeti arasında basit bir doğrusal ilişki olmadığının anlaşılması ve ağrı deneyiminin karmaşıklığının ve birçok etkenden etkilendiğinin ...

8)EGO BÜTÜNLEŞMESİ YA DA UMUTSUZLUK DÖNEMİ

8)EGO BÜTÜNLEŞMESİ YA DA UMUTSUZLUK DÖNEMİ Psikososyal kriz: ego bütünlüğü ve umutsuzluk Egonun güçlenmesi sonucu gelişen duygu: bilgelik Yaşlılık dönemini kapsar. Özerklik duygusu zayıflamakta, girişimcilik kaybolmakta, yakınlık ve üretkenlik azalmaktadır. Yaşlı birey beden ve zihin arasındaki bozulan bütünlüğü sağlamak, hayata düzen ve anlam verebilmek için bir araç olarak felsefeyi kullanır. Benlik bütünlüğü benliğin kendi içinde bir düzen ve anlamının bulunmasıdır. Olumlu, olumsuz, acı, tatlı yönleri ile bütün bir yaşamın olduğu gibi kabul edilişidir, geleceğin korku ve endişe ile karşılanmamasıdır. Ego bütünlüğü bedendeki güç kaybı, bellekte zayıflama ve toplumsal açıdan da üretkenlik ve sorumlulukla ilgili kayıpların bir denge içinde bir arada tutulmasıdır. Geçmişin yeni baştan yaşanabilmesi için bir pişmanlık yoktur. Benlik bütünlüğüne ulaşmış kişi ölümden korkmaz. Bu evrede daha önceki dönemlerde kazanılmış benlik özelliklerinin iyice olgunlaşması ve birbirleriyle bütünleştiril...