Ana içeriğe atla

Demodex folliculorum ingilizce türkçe tıbbi makale çeviri tercüme

Demodicosis folikül akarları Demodex folliculorum ve D. brevis'in neden olduğu bir deri hastalığıdır. (1)

bu akarların sağlıklı bireylerin derisinde de bulunmasından dolayı demodicosis tanısı komplikedir.(z)

demodicosisin kesin tanıs, bu nedenle, uyumlu klinik tablo ve akarların yüksek yoğunluklu bulunması; literatürde lezyonlu deride eşik değer cm de >5 akardır)z, standardize yüzeyel deri biyopsisiyle ölçülmektedir (SSSB)(3–5) veya sebase bezlerin taze sekresyonları direk mikroskopisinin incelenmesiyle olmaktadır(DME).(6,7)

Demodex yoğunluk (Dd) uygulanan metod ile büyük ölçüde değişir.(8) Dd yi belirlemek için SSSB(4,9) ve DME.(6,1) iki metod kullanılmıştır.

SSSB genellikle Dd'i ölçmek için uygun bir yöntem olarak kabul edilir; ancak, yanlış-negatifliğe yol açabileceğinden bu yöntemin bazı sınırlamalar vardır.(11)

Bu çalışmanın amacı şüpheli demodicosis hastalarda Dd ölçümü için SSSB ve DME değerlerini karşılaştırmaktır.

Literatürde hiçbir çalışma iki yöntemin tanısal değerlerini karşılaştırarak bildirilmeniştir.

Yöntemler

klinik bulgular ile demodicosis düşündüren Otuz yedi hasta bu çalışmaya dahil edildi.(5)

Çalışma yerel etik kurul tarafından onaylandı tüm hastalardan onam alındı.

Hastaların tümünde, Dd hem SSSB (4) ve DME(6,10) teknikleri ile belirlendi.

Hastaların hiçbiri önceki hafta içinde topikal ve /veya sistemik antibiyotik veya kortikosteroid tedavisi almamıştı.

Hastalara 12 saate kadar yüzlerini yıkamaması istendi. etkilendiği kontrol edilerek ,kullanılan alan yüzde klinik olarak etkilenen bölge oldu.

SSSB, 1 cm2 standart bir yüzey alanı için bir su geçirmez kalem ile bir mikroskop lamı üzerine çizilmiştir. cyanoacrylic yapışkan bir damla 1 cm2 alanındaki slayt yerleştirildi ve yapışkan taşıyan bir yüzey lezyonlu deride uygulandı, kurumasının ardından hafifçe kaldırıldı. (yaklaşık 1 dk.)

derinin kaldırılmasından sonra,örnek 2-3 damla immersiyon yağı ile netleştirildi (Fig. 1).4

DME teknik için, etkilenen derinin 1 cm2 lik bir alanı başparmak ile işaret parmağı arasında sıkıştırıldı, ve sonra steril bir bistüri ile künt ucu kullanılarak sebase bezlerin taze sekresyonları foliküler tıkaç ve püstülleri ve deri kazıntısı alındı. Bu madde daha sonra bir mikroskop lamına alınarak bir damla gliserinle karıştırılır ve bir slip ile kaplanır.(Fig. 2).6,10

iki yöntem ile elde edilen örnekler ışık mikroskobunda incelendi (? 40).

SSSB ve /veya DMEkullanılarak ölçülen yüksek Dd (Dd > 5 akar cm)2) ile kombine edilmiş klinik bulgularla demodicosis tanısı doğrulanır.

Sonuçlar

Otuz yedi hasta (30 kadın ve yedi erkek; yaş aralığı 16-72 yıl, ortalama yaş 41 yıl) çalışmaya alındı.

(DME SSSB ve / veya) mikroskobik muayene sonuçlarına göre,23 (% 62) hasta demodicosis tanısı aldı:13 hastanın 10 da papülopüstüler rosacea ve pitiriyazis folliculorum klinik özellikleri , sekiz hastanın beşinde papülopüstüler rosacea, beş hastanın beşinde pitiriyazis folliculorum ,perioral dermatit dört tane, folikülit ikide bir, akneiform lezyonları olan ve tek bir hasta. ne eritematotelenjiektatik rosaceası olan iki hastada nede kontakt dermatit benzeri lezyonları olan iki hastada yüksek Dd si vardı. Bütün çalışma hastalarının arasında, SSSB ile ölçülen ortalama Dd DME ile ölçülenden daha yüksekti (22Æ9 ± 5Æ9 and 2Æ2 ± 0Æ8, sırayla; P = 0Æ001). demodicosisli tüm 23 hastanın tanısı yanlızca SSSB kullanılarak konulmuştur , oysa sadece DME kullanılarak tanı konulan dört hasta vardı. Ayrıca, demodicosis tanısı almış 23 hasta arasında, SSSB ile ölçülen Dd ortalama değeri DME ile ölçüleninkinden daha yüksekti.

Sonuç olarak, eşik değer cm2 5 akar SSSB ve DME karşılaştırılması, çalışmamızda SSSB yüksek bir duyarlılığa sahip olduğunu göstermektedir, bu nedenle demodicosis için daha iyi bir tanı aracıdır.

Bu nedenle, biz Dd belirlenmesi için SSSB kullanmanızı öneririz.

Bu konu hakkında önceden bilinenler nelerdir?

• Demodex yoğunluğu (Dd) kullanılan yöntem ile büyük ölçüde değişir. Dd belirlemek için kullanılan iki yöntem vardır: Standart deri yüzeyine biyopsisi (SSSB) ve yağ bezleri taze sekresyonların direkt mikroskopik inceleme (DME).

Literatürde hiçbir çalışma iki yöntemin tanısal değerlerini karşılaştırarak bildirilmeniştir.

Bu çalışma ne eklemiştir?

Bu çalışmanın bulgularına göre, standart deri yüzeyine biyopsisi yüksek bir duyarlılığa sahiptir, bu nedenle demodicosis için daha iyi bir tanı aracıdır.


Demodex folliculorum ingilizce türkçe tıbbi makale çeviri tercüme

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖRNEKLEME VE RANDOMİZASYON tıbbi istatistik

ÖRNEKLEME VE RANDOMİZASYON Ara ş t ı rman ı n amac ı , bir gruptaki gozlemlerden topluma genelleme yapabilmektir. Orne ğ in yeni bir antihipertansif ilac ı n etkinli ğ ini tum hipertansiflerde denemek olas ı de ğ ildir. Bu amacla yap ı lan bir ara ş t ı rmada bir grup hipertansif hasta uzerinde bu ilac ı n etkisi denenir ve sonuclar genellenir; yani “bu ilac hipertansif hastalarda kan bas ı nc ı n ı du ş urmede etkilidir (ya da de ğ ildir)” denir. Cal ış maya al ı nan deneklerin olu ş turdu ğ u gruba orneklem (sample) , bu grubun temsil etti ğ i topluma evren (population) ad ı verilir. Yukar ı daki ornekte cal ış maya al ı nan hipertansif hastalar orneklemi olu ş turmaktad ı rlar. Bu cal ış man ı n temsil etti ğ i evren ise tum hipertansif hastalard ı r. Bir cal ış man ı n sonuclar ı , yaln ı z cal ış ma ornekleminin temsil etti ğ i evrene genellenebilir. ÖRNEKLEME Bir y ı l boyunca Ankara’da hastaneye yatan hastalar ı n tan ı lara gore da ğı l ı m ı n ı o ğ renmek ...

AĞRININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ

AĞRININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ PERİFERAL RESEPTÖRLER Ağrı bilinç durumu ile ilişkili duyusal ve duygusal bir deneyimdir. Bir bireyin ne düzeyde ağrı hissedeceği hoşa gitmeyen uyaranların oluşturduğu ağrı uyarısı ve bu ağrıyı düzenleyen süreçlerin birbirleri ile etkileşimlerinin sonucudur. Ağrı deneyimini, nosisepsiyondan ayırt etmek önemlidir. Ağrı deneyimi hoşa gitmeyen uyaranların, ağrı şekline dönüşümünde görev alan nöral süreçleri tanımlar. Ağrı ve doku hasarı arasındaki ilişki çoğu hasta ve hekim tarafından yanlış anlaşılmaktadır. Daha fazla doku hasarının daha yoğun ağrı hissi uyandıracağı varsayımı sezgiseldir: inatçı ağrısı olan hasta zaman içinde ağrı şikayeti üzerine yoğunlaşır ve muayene eden hekim bu ağrı şikayetine yol açabilecek herhangi bir bulgu genellikle bulamaz ve hasta gözünde güvenilmez hale gelir. Doku hasarı derecesi ile ağrı şiddeti arasında basit bir doğrusal ilişki olmadığının anlaşılması ve ağrı deneyiminin karmaşıklığının ve birçok etkenden etkilendiğinin ...

8)EGO BÜTÜNLEŞMESİ YA DA UMUTSUZLUK DÖNEMİ

8)EGO BÜTÜNLEŞMESİ YA DA UMUTSUZLUK DÖNEMİ Psikososyal kriz: ego bütünlüğü ve umutsuzluk Egonun güçlenmesi sonucu gelişen duygu: bilgelik Yaşlılık dönemini kapsar. Özerklik duygusu zayıflamakta, girişimcilik kaybolmakta, yakınlık ve üretkenlik azalmaktadır. Yaşlı birey beden ve zihin arasındaki bozulan bütünlüğü sağlamak, hayata düzen ve anlam verebilmek için bir araç olarak felsefeyi kullanır. Benlik bütünlüğü benliğin kendi içinde bir düzen ve anlamının bulunmasıdır. Olumlu, olumsuz, acı, tatlı yönleri ile bütün bir yaşamın olduğu gibi kabul edilişidir, geleceğin korku ve endişe ile karşılanmamasıdır. Ego bütünlüğü bedendeki güç kaybı, bellekte zayıflama ve toplumsal açıdan da üretkenlik ve sorumlulukla ilgili kayıpların bir denge içinde bir arada tutulmasıdır. Geçmişin yeni baştan yaşanabilmesi için bir pişmanlık yoktur. Benlik bütünlüğüne ulaşmış kişi ölümden korkmaz. Bu evrede daha önceki dönemlerde kazanılmış benlik özelliklerinin iyice olgunlaşması ve birbirleriyle bütünleştiril...